Operasyonel Teknoloji (OT) Sistemlerinin Siber Güvenliği
- busrabeslekoglu7
- 18 Ağu
- 3 dakikada okunur
Sanayi ve endüstri alanında yaşanılan gelişmeler sonucunda üretim daha seri, güvenli ve modern hale gelmiştir. Bunun sonucunda iş ve emek gücü azalmış ve otomasyon gibi verimlilik süreçleri artmıştır. Operasyonel teknoloji sistemleri de bunun bir örneğidir. Ancak bu teknolojik gelişmeler beraberinde bazı güvenlik açıklarını da getirmektedir. Siber saldırılar ve kötü amaçlı yazılımlar, enerji dağıtım ağları, su arıtma tesisleri veya üretim hatları gibi toplumun temel ihtiyaçlarını karşılayan bu sistemlerin devre dışı kalmasına yol açabilir.
Özellikle, operasyonel teknoloji sistemlerine yönelik Stuxnet gibi siber saldırı örnekleri, OT sistemlerinin güvenlik açıklarının ciddi bir boyutta olduğunu göstermektedir. Örneğin Stuxnet, operasyonel teknoloji sistemleri üzerindeki zayıflıkları hedef alarak, bu sistemlere bulaşmış ve santrifüj kontrol sistemlerini manipüle ederek nükleer tesislerdeki uranyum zenginleştirme süreçlerini bozmaya yönelik bir saldırı gerçekleşmiştir. Operasyonel teknoloji sistemleri üç farklı teknolojinin birleşmesi ile oluşan yeni bir teknolojik alandır. Veri tabanlı kontrol ve gözetim sistemleri (SCADA), Dağıtılmış kontrol sistemleri (DCS), Programlanabilir lojik kontrolörler (PLC). Tüm bunların bir araya gelmesiyle ise operasyonel teknoloji sistemleri oluşur.
OT Güvenliğinin Önemi
OT, hizmet ve üretimde süreklilik, işletme verilerinin gizliliği, prestij kaybı ve maddi kayıpların önlenmesi açısından önem taşır. Daha ileri durumlarda, ülke güvenliği tehlikeye atılabilir, nükleer santraller atom bombasına dönüştürülebilir, baraj kapakları açtırılarak şehirler ve tarım arazileri su altında bırakılabilir, SCADA sistemlerinde elektrik hatlarındaki arızalar, enerji kesintileri, malzeme kayıpları, hasar, yangın ve patlamalara neden olabilir, tek bir siber saldırı yöntemi ile tüm ülke şebekesinin enerji güvenliği tehlikeye maruz kalabilir. Bu nedenle OT güvenliği kritik bir öneme sahiptir. OT sistemlerine yapılan saldırıların en yaygın türü, genellikle ağ bağlantılarına yönelik gerçekleştirilen siber saldırılardır. Bu sistemlerin internete açık hale getirilmesi, güvenlik açıklarının ortaya çıkmasına neden olur.
OT Sistemlerinde Karşılaşılan Siber Tehdit Türleri ve Riskler
Kötü Amaçlı Yazılımlar: Stuxnet gibi zararlı yazılımlar, OT bileşenlerini hedef alarak sistemin işleyişine zarar verebilir veya zafiyetleri sömürebilir.
DDoS Saldırıları: Ağ trafiğine aşırı miktarda veri göndererek sistemlerin işleyişini durdurabilir ve hizmet kesintilerine yol açabilir.
İç Tehditler: Sistem içerisindeki çalışanlar, bilerek veya istemsiz bir şekilde zayıf güvenlik önlemleri nedeniyle sisteme zarar verebilir. Ağ yapılandırmasının zayıflığı, denetim ve kontrol eksikliği de iç tehditlerden sayılabilir.
Ransomware Saldırıları: OT sistemlerine yönelik fidye yazılımları, iş sürekliliği kaybına neden olabilir.
Ayrıca risklerden biri de sistemlerin güncel olmamasıdır. Donanım veya yazılım bileşenlerinin güncellenmemesi, güvenlik yamalarının uygulanmaması veya eski teknolojilerin kullanılması ciddi güvenlik açıklarına yol açabilir. Bu durum saldırganların zafiyetleri sömürmesine imkân verir.
Nasıl Önlemler Alınabilir?
OT sistemleri, sahadaki operasyonların izlenmesi ve uzaktan kontrol edilmesine izin verip insanlar için büyük kolay sağlamaktadır. Fakat bu uzaklık bazı riskleri de beraberinde getirmektedir. Bu riskler için alınabilecek bazı önlemler şunlardır;
Kapsamlı risk analizi ile bağlantıların korunma derecesini belirleyerek SCADA ağlarını tanımlamak.
SCADA ağlarını kurumsal ağlardan izole etmek.
Sızma testi veya güvenlik açığı analizi yapmanın yanı sıra güvenlik duvarları, izinsiz giriş ve saldırı tespit sistemleri gibi önlemler almak.
Güçlü kimlik doğrulama ve yetkilendirme süreçlerini sıkı bir şekilde uygulamak.
Donanım ve yazılım bileşenlerinin düzenli olarak güncellemek ve güvenlik yamalarını uygulamak.
Verileri düzenli olarak yedeklemek ve bir felaket durumunda hızlıca geri döndürmek için etkili bir kurtarma planı oluşturmak.
Güvenli konfigürasyonları sağlamak için standartlara uygun olarak yapılandırmalar yapmak.
Olası güvenlik olaylarına karşı bir olay müdahale planı oluşturmak ve düzenli olarak test etmek.
Sistemlerin bileşenlerinin fiziksel olarak korunmasını sağlamak ve sistemleri 7/24 izlemek yapılabilecekler arasındadır.
Aynı zamanda, olası saldırıları göz önüne alarak kırmızı takım kurmak ve temel risk analizi oluşturmak da önemlidir.
Sonuç olarak, OT güvenliği, yalnızca işletmeler ve bireyler için değil, aynı zamanda ülkelerin güvenliği açısından da kritik bir öneme sahiptir. Siber saldırılara karşı etkin savunma stratejileri geliştirmek üretim ve hizmet süreçlerinin kesintisiz devamını sağlamak adına gereklidir. OT güvenliği kritik altyapıların devamı için bir öncelik olmalıdır.